Hastasıyım bu kadının ölüyorum bitiyorum ona prensesim çok tatlı ya Hayatı Kate Elizabeth Winslet, 5 Ekim 1975’te Reading, Berkshire’da dünyaya geldi. Babası Roger Winslet ve annesi Sally Bridges, anne tarafından büyükannesi Linda Bridges ve büyükbabası Oliver Bridges, ayrıca kız kardeşleri Beth ve Anna Winslet da oyuncuydu. 11 yaşında Redroofs Stage School’da oyunculuk eğitimi alan Kate Winslet, 1991 yılında mezun olduktan sonra televizyon reklamları ve Adrian Mole, Peter Pan gibi uyarlama oyunlarla izleyici karşısına çıktı. Aynı yıl içinde BBC’nin Dark Season ve Get Back adlı televizyon dizilerinde uzun vadeli roller almaya başladı. 1992’de televizyon filmi Anglo-Saxon Attitudes ve 1993’de Casualty’deki performanslarının ardından, 17 yaşında, ilk uzun metrajlı sinema filminde oynadı ve sergilediği oyunculukla yeteneğini kanıtlamayı başardı. Kendi fantezi dünyasında yaşayan, anne katili bir çocuğu canlandırdığı, 1994 yapımı Peter Jackson filmi Heavenly Creatures’la en iyi yabancı kadın oyuncu dalında Yeni Zelanda Film ve Televizyon Ödülü’nün sahibi oldu.
1995 yılında yönetmenliğini Ang Lee’nin üstlendiği Sense and Sensebility adlı filmde Emma Thompson, Hugh Grant ve Alan Rickman ile birlikte rol alan Kate Winslet, aynı zamanda bu filmle en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar’a aday gösterildi. 1996 yapımı Kennet Branagh’ın Shakespeare uyarlaması filmi Hamlet’te Ophelia ve aynı yıl içinde Jude the Obscure adlı filmde Sue karakterlerini oynadı.
1997 yılında Leonardo Di Caprio ile başrollerini paylaştığı, James Cameron’ın büyük bütçeli yapımı Titanic (Titanik) ile ünü İngiltere sınırlarını aşan başarılı aktris, filmde canlandırdığı Rose DeWitt Bukater karakteriyle ikinci kez Oscar Ödülü’ne aday gösterildi. 2000 yapımı Marquis De Sade’nin hayatının anlatıldığı Quills, 2001 yapımı Robert Harris’in bestseller romanından uyarlanan Enigma ve yine 2001 yapımı İngiliz yazar ve felsefeci Iris Murdoch’un hayatını konu alan Iris adlı filmlerde rol alan Winslet, büyük bütçeli filmler yerine bağımsız sinema yapımlarında oynamayı tercih etti. Bunlardan biri de 2004 yapımı Eternal Sunshine of the Spotless Mind’dı. Yönetmenliğini, The Chemical Brothers, Massive Attack, The White Stripes gibi ünlü müzik grupların videolarını yöneten Michel Gondry’nin üstlendiği filmde Winslet, Jim Carrey ile başrolleri paylaştı.
Şimdiye kadar beş filminde şarkı söyleyen Winslet, 2001 yapımı Christmas Carol: The Movie filminin de müziklerinden birini seslendirdiğinde çok etkilenen yapımcılar, What If adlı bir single çıkarmasını sağladılar ve bu single ile İngiltere listelerinde ilk 10’a girdi.